SERVİKS (Rahim ağzı) KANSERİ – HPV – HPV Aşısı
Serviks, rahmin en alt vagina ile birleştiği kısımdır. Serviks kanseri genellikle yıllar içinde yavaş bir gelişim göstermektedir. Serviksin üzerini kaplayan normal hücreler dereceli olarak değişmekte, önce prekanseröz (kanser öncesi) lezyonlara, eğer tedavisiz bırakılırlarsada kanser hücrelerine dönüşürler. Günümüzde prekanseröz durumlara çeşitli isimler verilmektedir: servikal intraepitelyal neoplazi (CIN), skuamöz intraepitelyal lezyon (SIL) veya displazi. Bazı hastalarda kanser rahim ağzına sınırlı kalmakta, bazı ilerlemiş vakalarda ise çevre ve uzak organlara yayılabilmektedir.
Servikal kanser, kadınlarda en sık görülen kanser tiplerinden biridir ve birçok ülkede önde gelen ölüm nedenleri arasında gösterilmektedir. Bu kadar sık görülmesine rağmen tarama testlerinin (smear test) kolaylıkla yapılabilmesi nedeniyle tüm dünyada görülme sıklığı %70 oranında azalmıştır. Pap smear test sayesinde her yıl binlerce yeni vakanın tanısı koyulabilmektedir.
Serviks kanseri için risk faktörleri:
- erken yaşta cinsel ilişki
- çok eşlilik
- sigara kullanımı
- kötü hijyen
- AIDS
- human papilloma virus (HPV)
Erken serviks kanseri ve CIN genellikle bulgu vermediğinden Pap smear test ile tarama yapılması çok önemlidir. Smear test ile rahim ağzındaki hücreler basit bir fırça ile ağrısız olarak alınmakta ve mikroskop altında incelenmektedir. Bazı durumlarda kolposkopi (büyüteç işlevi gören alet) ile serviks incelenmekte, gerekirse biopsi, LEEP veya konizasyon uygulanabilmektedir.
Erken serviks kanserinin yakalanması için artık cinsel ilişkiye başlamış her kadından yılda bir kez smear test alınması önerilmektedir.
Serviks kanserinin HPV ile ilişkisi direk olarak gösterildiğinden, HPV ile daha az temas enfeksiyon riskini ve dolayısıyla prekanseröz lezyon ve kanser riskini azaltacaktır. Bunun için tek eşlilik, kondom kullanımı ve HPV aşısı önemlidir. HPV rahim ağzı kanseri ve genital siğillere neden olabilen çok bulaşıcı ve yaygın bir virüstür. Aşı ile HPV tiplerinin yaklaşık %70’ine karşı korunma sağlanabilir. Aşı uygulama yaşı henüz tam netlik kazanmamakla birlikte 12-26 yaş arası kullanımı önerilmektedir. HPV aşısı 3 doz şeklinde 6 ay içinde kullanılmaktadır.
Serviks kanserinin tedavisi hastalığın şiddeti ve yayılım derecesi ile ilgilidir. Cerrahi tedavi, radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilmektedir. Erken evre serviks kanserleri laparoskopik cerrahi ile rahatlıkla tedavi edilebilmektedir.
ENDOMETRİUM ( RAHİM) KANSERİ
Endometrium kanseri kadınlarda en sık görülen jinekolojik kanser tipidir. Endometrial kanserlerin birçoğu erken dönemde henüz kanser hücreleri rahim duvarına sınırlı iken yakalanabilmektedir. Böylece erken dönem tedavisi ile birçok hasta sağlığına kavuşmaktadır. Endometrium kanserinin %75’i menopozal dönemdeki, %25’i ise menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda görülmektedir.
Endometrium kanseri risk faktörleri:
- yüksek doz karşılanmamış östrojen hormonuna maruz kalmak
- obezite
- hiç doğum yapmamış olmak
- hipertansiyon
- şeker hastalığı
- geç menopoz
- tamoksifen kullanımı
Endometrium kanseri olan hastaların birçoğu erken dönemde anormal kanama semptomları ile karşımıza çıkmaktadır. Menopozdaki hastalarda vajinal kanama uyarıcı olmalıdır. Menopozal dönemde kadınların düzenli olarak jinekolog kontrollerine gitmeleri ve ultrasonografi ile rahim duvarı kalınlıklarını ölçtürmeleri önerilmektedir. Tanı için rahim içine basit bir kürtaj işlemi uygulanarak alınan dokular patolojiye gönderilir.
Endometrium kanseri esas olarak cerrahi ile sınıflandırılan bir kanser türüdür. Cerrahi uygulanamayacak sistemik hastalığı olan hasta grubunda veya gebelik isteği olan hastalar dışında tedavi cerrahidir. Bu cerrahi işlem birçok vakada laparoskopik olarak yapılabilen histerektomi (rahim çıkartılması), yumurtalıkların ve çoğu zaman lenf nodlarınında çıkartılmasını içerir.
OVER ( Yumurtalık) KANSERİ
Over kanseri jinekolojik kanserler içinde en sık ölüme yol açan kanser tipidir. Birçok hastada tanı 40-60 yaşlar arasında koyulmaktadır.
Over kanseri için risk faktörleri:
- hiç hamile kalmamış olmak
- kısırlık hikayesi
- ailede over kanseri olması
Hastalığın erken döneminde belirtilerin silik olması ve hastanın dikkatini çekmemesi nedeniyle over kanserlerinin erken evre tanısının koyulması güç olmaktadır. Rutin jinekolojik muayene ve ultrasonografi, gerekirse bazı kan tahlilleri ( Ca-125) hastalara önerilmektedir. Kesin tanı cerrahi işlem ve patoloji sonucu ile belirlenir.
Cerrahi evreleme over kanseri tanısı ve tedavisi için gereklidir. Birçok kez cerrahi sonrası kemoterapi uygulanmaktadır.
Özellikle ailesinde over kanseri olan hastalar rutin kontrollere gitmelidirler. Ultrasonografi ve Ca-125 tetkikleri incelenmelidir.