Günümüzde tüp bebek merkezlerindeki laboratuar ortamlarının en uygun koşullara gelmesi, kullanılan ekipman kalitesinin artması ve çalışan sağlık personelinin yeni araştırmalar ışığında bilgi birikiminin artması, tüp bebek tedavi sürecinde gebelik ve eve bebek götürme oranlarını arttırmıştır. Buna rağmen dünya genelinde en yüksek gebelik oranları %60’lar civarındadır. Maalesef tüp bebek başarısızlıklarında görebildiğimiz, araştırabildiğimiz ve çözüm bulabildiğimiz kısımlar olduğu gibi, halen net olarak ortaya konulamamış açıklanamayan bir bölüm de vardır.
Embryo transferine hazırsınız; her sey çok güzel görünüyor (embryo kaliteli, rahim iç kalınlığı çok iyi, hastamızın yaşı uygun, hormon seviyeleri normal…), transfer işlemi başarılı geçti fakat gebelik olmadı. Dünyada ki mevcut teknoloji ile embryo transferi sonrası rahim içi maalesef takip edilemiyor. Transfer sonrası embryo nasıl büyüyor? Rahim içindeki büyüme hormonları, tutunmayı arttırıcı salgılar hangi seviyelerde? Maalesef bu noktalar halen aydınlatılamamış durumda.
Rahim içi çizilmesi ile ilgili dünya literatüründe birçok çalışma mevcut. Sonuçlar kesin olmamakla birlikte, gebelik şansının artabileceğini göstermekte. Burada amaç, rahim iç duvarını uyararak büyüme hormonlarının ve tutunmayı arttırıcı maddelerin salınımını arttırarak embryonun tutunma şansını yükseltmek. Bu yöntemi genellikle 2-3 kez çok kaliteli embryo transferi sonrası gebe kalamayan hastalara önermekteyiz.
Rahim içi uyarılması, histeroskopik yöntemle yani kameralı bir sistemle yapılabildiği gibi aynı zamanda basit bir biopsi katateri yardımı ile de yapılabilmekte. Embryo transferi öncesindeki adetin 19-22. günleri arasında basit bir muayene ile steril şartlar altında yapılabilmekte ve genellikle çok hafif bir rahatsızlık, kramp hissi dışında bir ağrı olmamaktadır. Arzu eden hastalarımıza anestezi altında da yapabilmekteyiz. Yaklaşık 1 dakikada çizik atma işlemi sonlanmaktadır ve işlem sonrası çok hafif bir kanama, lekelenme olmaktadır.